Yeni! Derdiser Meydanı: Sevdiyenin Ölümü

Yeni çalışmamız Derdiser Meydanı: Sevdiye'nin ölümü çıktı!

Yedi öykü ve çizimlerden oluşan bu çalışmayı indirmek için:

http://www.altkitap.com/

Önsöz:

Bir meydan… Meydandaki kısa yaşamında olduğu kadar, üçüncü sayfa haberleri kadar şaibeli ölümüyle de dikkat çeken bir kadın… Kadının yaşamını/ölümünü bildikleri kadar kendi yaşamlarıyla birlikte anlatmaya çalışan bir avuç mahalle sakini…

Yedi yazar, öykülerinde meydandan birer kimliğe büründü. Kasap, tuhafiyeci, nalbur, yufkacı, çiçekçi, postane memuru ve komşu kızı olup bu karakterlerin ağzından mahalleye taşındıktan iki ay sonra meçhul bir şekilde ölen Sevdiye’yi bir gözlemci olarak anlattılar kendi yaşam öykülerinde.

Her yazara Sevdiye’nin genel özelliklerinin yanı sıra Sevdiye’yle ilgili –ve yalnız bir yazarın bildiği- bazı küçük ipuçları verildi. Proje bitimine kadar kimse birbirinin ne yazdığını bilmedi. Böylece Sevdiye’nin farklı yönlerinin ve olası ölme nedenlerinin bulunduğu yedi öykü ortaya çıktı.

Sevdiye’nin Derdiser Meydanı’ndaki iki aylık yaşamının sonucunda nasıl öldüğünü bilen yok. Gerçek ölüm sebebini bulmak ise Sevdiye’yi ve Derdiser Meydanı’nı pek çok farklı gözden tanıma fırsatını elinde bulunduran okurlara kalıyor.

As-a-lolan AltKitap'ta!

As-a-lolan adlı e-kitabımız, AltKitap tarafından yayınlanmaya değer görüldü ve Aralık 2008'de yayına girdi.

Bu bizim için büyük bir mutluluk. Çünkü bir elektronik kitap projesi olan As-a-lolan, kendine uygun en güzel yere, Türkiye'nin İlk Online Yayınevi'ne kabul edildi. Murat Gülsoy, Yekta Kopan gibi günümüz öykücülüğünün ustalarından proje olarak onay aldı.

As-a-lolan'ı indirmek için;
http://www.altkitap.com/kitap.asp?kitapid=49

ya da AltKitap ana sayfası;
http://www.altkitap.com/

AltKitap'a sadece ad, soyad ve e-mail adresini kaydederek üye olabilir ve kolayca As-a-lolan'ı indirebilirsiniz. Ayrıca AltKitap yayınevi bünyesindeki öykü-roman-senaryo-inceleme gibi alanlarda 48 ücretsiz e-kitap daha sizleri bekliyor.

Yeni! Aslolan 'As-a-lolan'dır!

Herkesin kendi için önemli saydığı şeyler vardır. Sayılmaya başlasa belki dünyadaki tüm varlıklar sayılmak zorunda kalır, çünkü her zaman bir şey birileri için önem arz eder. Her zaman seçilebilen bir ‘şey’ vardır başına ‘aslolan’ getirilebilen.

Yedi yazar kendi ‘aslolan’larını aramak için bir seyahate çıktı. Bir kişinin kendi bakış açısıyla çektiği on bir fotoğrafın içinden kendi önemsedikleriyle çıkmaya çalıştılar. Bu on bir fotoğrafın hikayedeki kullanılış sırasını da kendileri belirlediler. Fotoğraflar aynıydı belki ama ortaya yedi ayrı bakış açısı ve yedi ayrı sıralamayla yazılmış metinler ortaya çıktı.

Metinleri yazma süresi on yedi gün, her bir fotoğraf ile ilgili yazılması istenen azami cümle sayısı beşti aslında. Ancak bazı yazarlarımız için ‘aslolan’ kuralları esnetmek olduğundan projenin de katı kuralları olmadı. Zaten istenen farklı bakış açılarıysa ve yazanlar birbirinden farklı üsluplara, yaşantılara, kişiliklere sahipse bu da gayet beklenen bir durumdu.

‘Aslolan’ları aramaya karar verdiğimizde fark ettik ki hep asal sayılarla uğraşıyoruz istemeden. (7 kişi, 11 fotoğraf, 5 cümle, 17 gün) Üstüne bir de bu birbirinden bağımsız metinlerin asallığını düşünürsek… Sonucunda proje AS-A-LOLAN adını aldı.

İşte bu kitap kendi ‘aslolan’larını asallıkların içinde yansıtanların oluşturduğu bir üründür. As-a-lolan da zaten kitabın kendisidir. (Önsöz'den)

Otuz altıda bir ihtimali tutturmaya çalışmak: AltıKişiAltıKadraj

"yedikişiyedikadraj"ı yaparken imkansız bir zar atmamız gerekiyordu. Oyunu kazanmak için gereken tek zar 7-7 idi. Bu sefer oyunu normail bir zarla da kazanabilecek durumdayız. Mesela 6-6... Ama bu sefer de karşımıza bir olasılık çıkıyor. İmkan dahilinde olan bir çift tavla zarının altı altı gelme ihtimali olan "otuz altıda bir"i tutturmak zorundayız. Bunun için yine farklı iş kollarındaki, farklı yaşlardaki altı kişi bir araya geldik. Birbirimizin yazdıklarını proje sonuçlanana kadar görmedik. Böylece birbirimizden, yazdıklarımızdan etkilenmedik. Her fotoğrafa yazı için kendimizi dört gün süre sınırıyla kısıtladık. Üstelik bir de tüm fotoğrafların metinlerini kendi içlerinde bağımsız ama genel olarak bir bütünlük içinde olacak şekilde yazma çabasına girerek olasılığı tutturma şansımızı artırmaya çalıştık. Böylece Altı Kişi Altı Kadraj ortaya çıktı.

İşte bu kitap, zar atıp altı altı getirme olasılığının otuz altıda bir olduğunun farkında olan ve bu ciddiyetle üretenlerin oluşturduğu bir projedir. (Önsözden)

Bir zar attık ve yedi yedi geldi!

Öykünün sınırlarını zorlamaya karar vermiştik. Bir an baktık ki ‘fotoğrafa yazı’ denen bir fikirle ortaya çıkmışız. Sonra insanların da sınırlarını zorlamaya karar verdik ve yedikişiyedikadraj projesi ortaya çıktı. Farklı iş kollarından, farklı yaş gruplarından yedi kişi, ilk kez gördükleri fotoğraflara yedi metin yazdılar. Belli sürelerde metinlerini tamamlamaya çalıştılar ve birbirlerinin ne yazdığını proje bitene kadar görmediler. Amaç farklı bakış açılarını ortaya koymaktı ki sanırım proje amacına ulaştı, başarılı oldu. Sayının yedi olması ise bir uğur gibiydi, zarın yedi gelmesinin ihtimal dahilinde olmamasından kaynaklı bir tezattı ayrıca. Ama oyunu kazanmanız için gereken tek zar 7-7 ise...

İşte bu kitap, zar atıp 7-7 getirmeye çalışanların oluşturduğu bir projenin sonucudur. (Önsözden)